SAFİYE ABLA ve BEN – KİTABIN HAYIRLI OLSUN

İlk deneme…

Safiye Abla: Alooo Zeynep?

Ben: Safiye Abla?

Safiye Abla: Aloooo?

Ben: Duyuyor musun Safiye Abla?

Safiye Abla: Hah hah şimdi duydum!

Ben: Nasılsın Safiye Abla?

Safiye Abla: Aloooo? Gitti valla, yine gitti ses…

Ben: Safiye Abla, ben duyuyorum seni!

Safiye Abla: Oolum Halil, hatlar şey oldu, baksana bi bakiim?

Bip bip bip!

İkinci deneme…

Safiye Abla: Aloooo?

Ben: Alo Safiye Abla!

Safiye Abla: Hah oldu oldu bu sefer, hadi sen git!

Ben: ?

Safiye Abla: Oldu dedim ya, hadi hadi…

Ben: Bana mı dedin Safiye Abla, anlayamadım?

(Arkadan Halil’in sesi gelir, bir atışma çekişme, oldu mu olmadı mı…)

Safiye Abla: Hah Zeynep!

Ben: Buradayım buradayım!

Safiye Abla: Ah bak şimdi net oldu işte…

Ben: Nasılsın Safiye Abla?

Safiye Abla: İi ii n’olsun? İş güç… Bugün Haliller Amerika’dan geldiler, on gün burdalar. Dün tabi alışveriş falan yaptım, pazara gittim, hava da sıcak, sonra tabi temizlik, perdeler çok kirlenmişler, hepsini indirirsin, yıkarsın, asarsın… Yorulmuşum. Dün anneni aricaktım da, içim geçmiş koltukta, dizimi de kaçırdım, Numan Abin kaldırınca uyanmışım…

Ben: ?

Safiye Abla: Kızım, orda mısın?

Ben: Buradayım Safiye Abla… Numan Abin diyordun…

Safiye Abla: Hah hah öyle işte. Ben şey için aradıydım… Kitabın hayırlı olsun kızım. Hadi inşallah bundan sonrası sular seller gibi!

Ben: İnşallah Safiye Abla inşallah! Beğendiniz mi?

Safiye Abla: Güzel güzel, tabi bööle kısa kısa olunca hikayeler okuması da kolay oluyo, artık uzun şeylere gelemiyoruz kızım, biliyo musun? Yani ilk hikaye “Hazine” tabi çok kısa da değil de, aktı gitti yine yani… Baktım, neyse sonrakiler daha kısa kısa…

Ben: Sağol Safiye Abla! En çok hangisini beğendin?

Safiye Abla: Kızım yok yani, daha dur anca ilkini okuduk. Dedim ya Haliller geldi, temizlik falan…

Ben: Tabii tabii…

Safiye Abla: Yannız kızım, şimdi şey konuştuk biz Numan Abinlen… Böyle yabancı yabancı isimler var hikayede, halbuki bizim ne güzel isimlerimiz var dimi? Yani ben mesela bi Memedi… bi efendim… Seyfiyi falan görmek isterdim… Bundan sonrakiler de bööle mi?

Ben: Nasıl mı Safiye Abla?

Safiye Abla: Kızım işte, abidik gubidik isimler mi? Şööle bize daha yakın isimler koysan da okuması da kolay olsa…

Ben: Haa Safiye Ablacığım, şimdi o hikaye yakın bir gelecekte bilmediğimiz bir yerde geçiyor, dolayısıyla isimlerin de duruma uygun kullanılması gerekli. İsimlerin yabancı duyulması aslında oradaki çok tanıdık dünyada, bizi bir yabancılığa, bir bilinmezliğe…

(Zeynep yarım saat, hikayede neden hiçbir dile ait olmayan isimler kullandığını anlatır. Safiye Abla sıkılmış olacak ki, bir süre sonra araya girer.)

Safiye Abla: …Tamam tamam, sonradan Safiye Ablan söylememiş olmasın da… Bundan sonrakilerde de daha dikkatli yani, şööle bize, güzel dilimize, kültürümüze daha yakın, tamam mı?

Ben: ???

Safiye Abla: Hadi kızım ben seni tutmiyim şimdi, yine şeederim, burdan Halil ayarladı interneti, ararım gene… Hadi sağlıcaklan, öperim!

Ben: Tamam Safiye Abla, sağol aradığın için, kitabı alıp okuduğun için… Halillere, gördüklerine selamlar. Numan Abi’ye de…

(Zeynep konuşadursun Safiye Abla kendine ait tarzıyla çoktan konuşmayı bitirmiştir)

Safiye Abla: Haliiiiil, nerden kapanıyo bu?

HENÜZ OKUMADIYSANIZ: 12 RAFLARDA

2 thoughts on “SAFİYE ABLA ve BEN – KİTABIN HAYIRLI OLSUN”

Leave a Reply