WORD İLE GEÇİNEMEMEK

“I-ıh! Olmaz, o öyle yazılmaz!”

“Yahu bilmez miyim! Ama öyle yazmamın bir nedeni var. Hikaye onu gerektiriyor, bu karakterlerin konuşma ağzını, yazıya aktarmam lazım…”

“Ben bilmem, o ‘yapıyorsun’ diye yazılır, ‘yapıyosun’ diye değil!”

“Of ben de biliyorum gerçekte nasıl yazıldığını, sinir etme beni! Burada amaç farklı diyorum sana ama anlatamıyorum ki, altını kırmızı kırmızı çizip duruyorsun!”

“Tabii çizerim, ayrıca şimdi söylediğin ‘kırmızı kırmızı’da da ikinci ‘kırmızı’nın altını çizerim, aynı kelimeyi iki kere yazıyorsun…”

“Oooof hiç eğlenceli değilsin word!”

“Benim adım Word, büyük harfle Word!”

Evet, Word ile her gün yaptığımız çekişmeler böyle böyle sürüyor. Hatta Word’ün beni gafil avlamaktan zevk aldığını bile düşünüyorum. Yazma hızım zamanla arttığından çoğu zaman kafamı klavyeden kaldırıp ekrana bakmam birkaç saati bulabiliyor ve işte o anda, o kafamı kaldırıp ekrandaki gerçekle yüzleştiğim anda, Word bana golü atıyor: altı kıpkırmızı çizilmiş kelimelerle dolu ekrandan kaçamıyorum. Tabii delirmemek elde değil. Kaç kere anlattım, “Bak, bu kelimeleri kasten böyle yazıyorum,” diye ama Word’ün anlayacağı yok.

Bu konu sadece benim bilerek yanlış yazmak istediğim kelimelerle de sınırlı kalmıyor. Arada sırada, “Rüzgar tatlı tatlı esiyordu,” gibi romantik bir cümle yazasım geliyor; ikinci “tatlı”, yukarıdaki konuşmada olduğu gibi, altı kırmızıyla çizilip reddediliyor, aynı kelimeyi tekrar etmişim diye. Word de bir kere altını çizmeyegörsün, anlat derdini anlatabilirsen… “Bak, Türkçede böyle kelime tekrarları vardır. Sen merak etme, bunları çizmene gerek yok,” dedikçe, “Yok ben anlamam, benim görevim çizmek. Bu, görev tanımımda var,” der.

O da yetmez, ukaladır da. Misal, geçen gün bir “dahasını” yazmaya cüret ettim, hemen müdahale etti. Beğenmemiş, “Çok istersen, bu kelimeyi ‘danasını’ olarak değiştirebilirsin,” dedi bana, ben de dedim, “Yok sağ ol, altının kırmızı kalmasını yeğlerim…”

İsyanım sonsuz! Bir kere de suyuma gitse, alttan alsa, ona göre yanlış yazıldığını düşündüğü bir kelimeyi görmemiş gibi yapsa? Yine de Word’e acıdığım durumlar da var. Tüm kesme işaretiyle bölünenler gibi Türkçemizin karmaşık kurallarıyla o da bocalamıyor değil. Sadece bu nedenle bile ona, tabii fazla şımartmadan, şefkat göstermek gerektiğini düşünüyorum.

Neyse, kim demiş iş arkadaşlarıyla her zaman iyi geçineceğiz diye? Varsın, Word ile ilişkimiz böyle sürüp gitsin; ben her gün gördüğüm iş arkadaşımı, olduğu gibi kabullenmeye alıştım.

HENÜZ OKUMADIYSANIZ: KESME İŞARETİYLE BÖLÜNMEK

Yorumunuzu aşağıdaki boşluğa bırakabilirsiniz!