DEVRİĞİN KRALI

Öyle cümleler yazıyorsun ki anlamak için 3 kere okumak, üstüne 5 dakika düşünmek lazım. Yazdıkların alışveriş listesi olsa şöyle duyulur: “Çilek 1 kilo; raptiye kırtasiyeden 1 kutu kırmızısından; iki kilo kıyma dana kuzu karışık köşedeki kasaptan köftelik…”

Devriğin kralısın. Sana göre ne kadar devrik o kadar anlamlı. O devrik o kadar derin o kadar derin ki, yazdıklarının girdabına kapılıp kayboluyoruz, boğulmamak elde değil.

O da yetmiyor, öyküyü de baş aşağı ediyorsun. Ona da varım, hikaye akışı için gerekiyorsa gerekiyordur, ayrıca okuyucuyu böyle geriyorsun falan… Ama bir de öykünün sonuna gelince saatlerdir ne okumuş olduğumuzu anlasak.

Tabii yaz, devrik de yaz, baş aşağı da yaz da yazdıklarının derinliğini sadece sen ve birkaç eleştirmen değil biz de anlayabilelim. Hayat zaten karman çorman, kafalar karmakarışık, bir de sen gelip en basit insani duyguları, günlük olayları, sokakta yürümeni v.s. devire devire ağdalı ağdalı anlatıp yetmeyince de öyküyü paramparça edince, biz zavallı okuyucular için işin içinden çıkmak imkansızlaşıyor.

“Üstat geçen gün bir öykü yazmış, o devrik cümlelerle örülmüş yapıda anlatım o kadar derin ki… Üç arkadaş toplaşıp 2 saat anlamını çözmeye çalıştık.”

Acı bize üstat, biz derinleşemeyen insanlara.

HENÜZ OKUMADIYSANIZ: DÜNYALAR SAVAŞI

2 thoughts on “DEVRİĞİN KRALI”

  1. çok güzel! Çok yolumuz var o derinliği anlamak için , üstüne memleket şartları da çetin… İki geri bir ileri artık ne kadar sürerse… Klavyene ve zihnine sağlık!

    Reply

Leave a Reply