OLİMPİYAT’IN BEYNİMDEKİ OYUNU

 

Malum, dört yılda bir kapımızı çalan, bazılarımızın heyecanla beklediği an geldi: Yeni bir Olimpiyat’ı görme mutluluğu içindeyiz. Haliyle gazete yazıları, televizyon programları Olimpiyat ile dolup taşıyorlar. Bizim hemen hemen her gün uğradığımız kafedeki yaşlı amcalar bile Olimpiyat üstüne konuşup, İtalyan atletlerin nasıl daha iyi performans gösterebileceklerini tartışıyorlar. Haliyle bütün bu konuşmaların, ciddi yaklaşım ve yorumların etkisiyle benim beynim de bu konu üstüne yoğunlaşmaya başladı.

Kafamın biraz garip çalıştığını itiraf etmeliyim. Herkes yüzme yarışlarını izleyip heyecanla kimin elemeyi geçeceğine odaklanmışken benim aklımda, kıyıda oturup gelişmiş vücutlu yüzücüleri izleyen cankurtaran var mesela. Adamın işi cankurtaranlık, hayat kurtaracak, hazır bekliyor ama karşısında zaten hayatının büyük bir bölümünü kurbağa gibi suda geçirmiş genç dinamik yüzücüler var. Start düdüğü çalındığı anda benim aklımda dolaşan soru şu: Acaba Olimpik Yüzme Yarışı’nda bir cankurtaranın suya girme sıklığı ne kadardır? Bir cankurtaran, Olimpiyatlarda hiç yüzücü kurtarmış mıdır?

Olimpiyatlarla ilgili ilginç rakamlar var. Örneğin oyunlar boyunca 11.000.000 (sayıyla on bir milyon!) öğün yemek hazırlanacakmış. Dünyanın öbür ucunda, mutfaklarda, kan ter içinde çalışan insanlar var, 11.000.000 (sonunda altı sıfır var, dikkatinizi çekerim, yanlış olmasın!) öğün yemek hazırlamak için. Acaba sporcuların yarışları kazanabilmeleri için 11.000.000 sağlıklı öğün hazırlanırken mutfaklarda kaç kişi çalışıyor? 11.000.000 öğün hazırlamak için kaç mutfak gerekir?

Olimpiyat’ın bu sene de sponsorlarından biri tanınan bir içecek firmasıymış. Olimpiyat taaaa Antik Yunan’dan beri Dünya’nın en önemli spor oyunu, atletler taş gibiler, çevikler, esnekler, güçlüler, bu adamlar hayatlarını sağlıklı yeme içmeyle geçiriyorlar. Sonra sen gel, zararlı olduğu bangır bangır duyurulan bir içecek firması, parayı bas, sponsor ol. Acaba o içecekten Olimpiyat sırasında kaç litre içilecek ve vücutlarda ne gibi zararlar bırakacak? O litrelerce içeceğin rengini verebilmek için kaç milyon böcek kullanılacak?

Kafamda böyle acayip sorular. Bunlardan uzaklaşmak için kendimi araştırma yaptığım konulara veriyorum… Konular hukuk içeriyorlar, kriminoloji içeriyorlar, bir yığın terim bir yığın vaka. İlginçler ama içim kararıyor. Tekrar yarışlara dönüyorum… Yine kafamda acayip sorular!

HENÜZ OKUMADIYSANIZ: MÜZİKLE EVRİLMEK

Leave a Reply