Yola çıkacaksın. Valize koyacaklarını dolaptan çıkartıp yatağın üstüne koyuyorsun. Bir yatak dolusu eşya, kıyafet… “Her şey lazım!” diyorsun. Evden uzakta kalacağın zaman uzun…
O “lazım olan her şey”i kocaman valize yerleştiriyorsun. Valiz insan boyu. Çekiştirmeye başlıyorsun valizi, hayatını, düzenini. Valiz ağır, yollar uzun, ardında sürükle dur. “Yok yani, olmazsa olmazlarım!” diyorsun.
Zaman geçiyor, eve dönüyorsun. Yeni tecrübelerle dolusun. Valizi boşaltıyorsun. Kilolarca eşya kullanılmamış, bazı kıyafetler hala evden yola çıktığın gibi katlı. Her şeyi temiz olsalar bile kirliye atıyorsun, “Valize girdiler ne de olsa, kirlenmişlerdir!” diyorsun. İş üstüne iş, yük üstüne yük…
Kirliler yıkanırken dolabını açıp bakıyorsun, dolap taştı taşacak. “Ne çok eşyam varmış…” diyorsun. Sanki başka birinin gözleriyle dolabı ilk kez görüyorsun. Baktıkça baktıkça sırtına bir yük biniyor. Üç yıl önce bir davette giydiğin kırmızı kazağınla güzel duran siyah pantolonun, sadece o yeşil etekle giydiğin beyaz bluzun, yıllardır kullanılmadan dursa da mümkünatı yok vermeyeceğin boncuk bileziklerin…
Bir an durup düşünüyorsun, düşündükçe eşyaların ağırlığı insanların hayatındaki ağırlığına karışıyor. Sırtında, belki hiçbir zaman gerçekten bir şeyler paylaşmadığın insanların hayatları birikmiş, yolculuğunda ardın sıra sürüklüyorsun; farkında değilsin. “Taş taşısam daha kolaydı…” diyorsun, “…kalbimi ağırlaştıran insanları taşımaktansa!”
Yıllarca taşımışsın, nefessiz kalmışsın; bilememişsin. Göğüs kafesini sıkıştırıp durmuş; kendini dinlememişsin.
Önce yerde boş duran valize bakıyorsun, sonra kıyafetler fışkıran dolaba. Önce hayatına bakıyorsun, sonra hayatından fışkıran hayatlara…
Bir sonraki yolculuktan önce valizi çıkartıyorsun: bir boy küçük. Eşyalar: öncekinin yarısı kadar. Bir poşet alıyorsun, dolabındaki kullanılmayan, sana yük olan fazla eşyaları doldurmaya başlıyorsun. Poşet büyüdükçe büyüyor, yetmiyor, yenileri doluyor, bir poşet daha, bir poşet daha, bir poşet daha…
Derin bir nefes alıyorsun, gülümsüyorsun; tıpkı eşyalar gibi son zamanlarda hayatından çıkarttığın insanları ve hayatları düşününce mutlu oluyorsun.
Sevdiğin her şeye daha da sıkı sarılıyorsun.
HENÜZ OKUMADIYSANIZ: JET’İN LEG’LEYİŞİ