İnsan, yıl sonralarına doğru geriye dönüp bakmaya meraklı. Geçenlerde ben de KELİMELER GİRDABI yazımı paylaşmamın ardından dönüp baktım da Blog yazılarımı yazmaya başlayalı dört seneden fazla geçmiş. O günden bugüne, bu sitede bazısı uzun bazısı kısa, kimisi Dünya’nın çeşitli uçlarında kimisiyse evimin sınırları içinde 82 yazı yazmışım.
Bu yazılarımda bana ilhamı, bazen kadınlar vermiş. İzlanda’da bir akşam, buzların karaya vurduğu siyah kumdan bir plajda Marilyn Monroe’ya seslenmişken, ilk yazılarımdan birini her sesini duyuşumda mutlu olduğum Ella Fitzgerald’a ithaf etmişim; bir yazımda büyürken elimden tutan ciciannemden ve çocukluğumun seslerinden bahsederken, doğum günümün hemen ardından yazdığım bir diğer yazıda babaannemin kahkahasını anlatmışım.
Zaman zaman ilk kitabım 12’den bahsetmekten kendimi alamamışım, zaman zaman müzisyen geçmişimi yazılara sığdırmaya çalışmışım. Bazen deprem gibi yaşayarak tecrübe etmek zorunda kaldığım bir felakete dair hislerimi yazmışken; fazla da enseyi karartmayıp sonraki yazılarımda hayatımdaki komik olaylara, işim dolayısıyla yaptığım seyahatlere ve çocukluk anılarıma değinmişim.
Bir de en çok, kafamı kurcalayıp duran insan davranışlarına, toplumların eğilimlerine, genel psikolojimize ve yönelimlerimize eleştirel bir yaklaşım göstermeye çalışmışım; merakımın götürdüğü yere giderek ve kendimi de eleştirdiklerime dahil ederek.
İşte geçen gün durup bu yazılara yeniden göz atarken ve zaman tünelinde son dört yılı tekrar yaşarken, aslında yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızın da bizi ve geçip giden yılları nasıl şekillendirdiğini bir kez daha gördüm. Bu dört yıl boyunca mümkün olduğunca karamsar yazılar yazmadım, ne kendime ne de başkalarına bir yardımı dokunmayacağı bilinciyle. Neredeyse bir yıldır içinde yaşadığımız Kovid derdinden herkes gibi etkilenmiş olsam da ondan bahsetmemeye ve yazılarımı bununla sınırlamamaya uğraştım. Bir de bu blog yazıları haricinde çalıştığım edebi projeleri kendime sakladım, biraz kıskanç bir anne edasıyla biraz da haberleri kesinleştikçe vermek umuduyla.
2021 bana hangi yazıları yazdırıp hangi düşünceleri sunacak bilemiyorum ama biliyorum ki yazılar, istendikleri kadar sosyal medya gibi bir platforma veya herkesin görebileceği kadar ulu orta yerlere bırakılmış olsunlar, okunmadıkları sürece yazanın kafasında oluşmuş cümlelerden ibaret kalmaya mahkumlar. Bu yüzden yıllardır yazılarımı okuyan, takip eden, beni destekleyen ve paylaşımlarıyla yazılarımın bir elden diğer ele ulaşmasına vesile olan sizlere teşekkürler.
Nice yazılıp okunarak paylaşılacak yazılara, nice mutlu yıllara!
HENÜZ OKUMADIYSANIZ: KELİMELER GİRDABI