DUMANLI KAFA
Yarı uzanmış tavana bakıyorum. Tavanda şekiller var, çizgiler var, kafamda birkaçını birleştirip bir surata benzetiyorum. Başımı çevirince camda kesilmiş kafalar görüyorum, saçları tastamam, yapılı ve gösterişli. O sırada başım neredeyse uyuşmaya başlıyor. Derimde gezinen parmaklar bir ilerleyip bir geri çekiliyorlar; sistematik bir hareketle ve sabit bir hızda çitileniyorum. Ne yalan söyleyeyim, kuaföre gitmek en sevdiğim … Devamını oku